İnsanlar birbirlerinden beklentilerini birbirlerine belirtmediği sürece birbirleriyle anlaşamazlar. Anlaşsalar da bir süre sonra bir yerden patlak verecektir. Yazık. Birbirleri hakkında sevdikleri ya da rahatsız oldukları şeyleri sakladıkları zaman karşılarındakine yalan söylemekten başka bir şey yapmıyor olduklarını farketmeyecekler. Hele hele, en çok da karşılarındakilerini suçladıkları şeyleri kendilerinin de yaptığını bilmeden hayatlarına devam edecekler. Sen bir şeyi söylesen, o başka bir şey saklayacak. Sen örtbas etmeye çalışınca o başka bir yerden çıkacak üstüne. Ne yapsan olmayacak. Kalbinin kırıklığıyla kalacaksın öyle. Başkalarına nasıl davranıyorsa günün birinde sana da öyle davranacağını hiç aklına getirmiyorsun, çünkü öyle olsun istemiyorsun. Yalan olmaz yakın arkadaşların arasında. Bir şeyleri söylememek, yalandır aslında. Olmamış gibi davranmak, yalandır. Düşüncelerini saklamak, yalandır. Duygularını saklamak, yalandır. Herkesin hayatı yalandan ibaretken, seni suçlamak kibirlilik olurdu. Ama diyorum her seferinde, en azından, kimse benim için “herkes” değildi. Ben diyeceğimi dedim, yapacağımı yaptım. İçimde yalan kalmadı, hiçbir şey kalmadı. Bir ben.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

The Infamous Middle Finger