Fenerbahçe 1-0 Orduspor

Fenerbahçe'nin maçı olduğu gün; Fenerbahçelinin içi içine sığmaz. Ben de tüm gün aynı heyecanla şampiyonun sahaya çıkacağı maç saatini bekledim. Artık lig boktan bir statüyle oynanacak olsa da; Fenerbahçeli için lig değil, sadece Fenerbahçe önemli olduğu için; Fenerbahçe'sine kavuşacağı ân vazgeçilmezdir. Öyle bir günü daha geride bıraktık.

Aziz Yıldırım tişörtleriyle sahaya çıkan futbolcularımızın başkana selam mesajları yerindeydi. Takımda bir kenetlenme var. Değil başkan, malzemeciler içeride olsa yine benzer bir hareket gelecekti. Ziegler ve Bienvenu'yü ilk onbir beklemiyordum. Hem Caner, hem Uğur Boral hazırlık maçlarında iyi performans göstermişlerdi. Ancak Ziegler'in de yaz boyu yatmadığını, Juventus'tan hazır geldiğini söylemek gerekir. Aykut hocamız da muhakkak böyle düşünmüştür. Bilica tercihi yerindedir. Bunu yazacağım hiç aklıma gelmezdi aslında ama Bilica'dan bu sezon çok faydalanacağımızı düşünüyorum. Yobo müthiş, bugün yine müthişti. Ancak Serdar oraya hemen uymayabilir. Orhan uymayabilir. Bekir'den beklediğimiz performansı alamayabiliriz. Yobo yeteri kadar soğukkanlı olsa da; yanında tecrübeli bir Bilica olduğunda daha sert savunma yapabiliriz. Lugano'nun sertliğine en yakın stoperimiz Bilica çünkü... Günümüzde futbolda da sert bir stopere sahip olmak şart. Cristian-Selçuk çok yumuşak bir orta saha. Emre'nin sakatlığı bir an önce geçmeli... Cristian'da geçen sezona oranla artak bir istek olduğunu görmezden gelerek haksızlık etmeyelim. Selçuk ise çok oyunda görünmemesine rağmen doğru zamanda doğru yerde olan bir görüntü çizdi. Mehmet Topuz vasat başladı, golü bulduğumuz dakikalarda etkiliydi. Bu etkili oyunu da golde pay sahibi olmasını sağladı. Bekir bu tip maçlarda verebileceği maksimum sağ bek katkısına yakın bir katkı verdi. Bekir'den sağ bekte çok şey beklememek gerektiğini her zaman söylüyorum. Yine öyle bir maç oldu, idare etti; yetti. Ziegler'i oldukça heyecanlı gördüm. Soğukkanlı bir oyuncu, daha sakin oynamasını beklerdim. Ancak heyecanı ve adaptasyon süreci dolayısıyla hücumda beklediğim etkinliği gösteremedi. Ancak çok da kötü değildi. Heyecanından kaynaklanan pas şiddetini ayarlayamam sorunu yaşadı. Pek çok pası ya çok sert, ya da çok yumuşak gitti. Dia çok çizgiye yapıştı, biraz form tutması lazım. Bir de açıkça bir korkumu dile getireyim. Dia profesyonel bir futbolcu da olsa; abi-kardeş gibi oldukları Niang'ın gidişi kendisini olumsuz etkileyecek diye korkuyorum. Ne bileyim, mesela bu akşam yüzünde o her zamanki heyecan duygusunu göremedim. Tabi bunda; Fenerbahçe'ye ve kendi emeklerine yapılan haksızlıkların şevkini kırmış olmasının da etkisi olabilir, bilemeyiz. Alex'in resitali yine gözümüzü şenlendirdi. Ligin ilk maçı, tribünler boş, kötü bir dönem... Oynanacak futboldan ziyade kötü bir oyunla alınacak galibiyet tercih edilesi. Ancak Alex oynadığı futbolla sahadaki kötü futbolu unutturdu. Semih bir iki pozisyonda etkili olsa da; çoğu topu ezdi. Hazırlık maçlarında daha hazır bir görüntü çiziyordu. Golde bencil davranmayarak bir takım oyuncusu örneği sundu. E bu da yetti. Caner istekli ve kısa sürede etkili gözükürken; Bienvenu de Ziegler'e oranla daha etkili bir oyun sergiledi. Pozisyon tekrarlarını izlerseniz, pek çok pozisyonda doğru yerde olduğunu görebilirsiniz. alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

The Infamous Middle Finger