“Ben İhsan Yıldırım. Yıldırım Kuru Temizleme İmparatorluğu’nun sahibi.”
“İnanılır gibi değil! Bitişikte manyaklar, üst katta Yunan ajanı, hırsızdan beter bir kapıcı ve nükleer başlıklı füze misali bir hizmetçi.”
“Buna inanabiliyor musun ya! Buna inanabiliyor musun!!”
“Zıbıdı!”
“Şabalak!”
“Ampul!”
“Hayrettin bir şey ya!”
(Yorgo’ya) “Derhal evimi terk et piskopos kılıklı şişko Yunan ajanı.”
(Yorgo’ya) “Vay! Benim sevgili komşum, biricik müttefiğim, silah arkadaşım, değerli din büyüğüm, Yorgo’m.”
“Bu ne vurdumduymazlıktır. Bu ne adamsendeciliktir!”
“Bu ne ciddiyetsizliktir. Bu ne bir kulağımdan girer öbür kulağımdan çıkarcılıktır!”
“Bu ne kendini beğenmişlik başkalarını boşvermişciliktir!”
“Bu ne bugün buldum yerim, yarın Allah kerimciliktir!”
“Bu ne bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılıktır!”
“Bu nedir ya!”
Siz nasıl güzeldiniz öyle. Nasıl güzeldiniz.
Erenköy’deki bozulan pres makinasına ağıt
Presim ah presim
Sen bozulunca, geldi bir an ölesim
Hurdaya çıktın, birlikte çektiremedik tek bir resim
Ah Presim, presim
Yok bu şiire devam edesim,
Üzüntüden zaten kısıldı sesim
Çünkü çocukluğumun en güzel şeylerinden biriydin Tatlı Hayat!
Eşi Sevinç’e
Sevinç, Sevinç
Sen ki sevgi için benim için bir inç
Senin yerini tutamaz ne dolunay ne de bir vinç
Sevinç!
Sen ol hep bana ayıklayan pirinç
Gelini Pelin’e
Pelin, Pelin
Aldım seni gelin,
Hem de piskopos olmasına rağmen velin
Fakat! Bana torun verdin
Aferin, aferin
Çünkü Tatlı Hayat demek “Menekşe! Kapı!” demek :)
Çünkü Tatlı Hayat, iyi ki Tatlı Hayat. Yaşasın Tatlı Hayat!
Yaşasın İhsan Yıldırım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder