İsmail Abi
Descartes: Yanlışlarımızın başlıca nedeni çocukluğumuzda edindiğimiz önyargılardır. Yani, yaşamımızın ilk yıllarında, ruhumuz bedenimize çok bağlıydı, ruhumuz ancak bedende duyumlar oluşturan şeylerle ilgileniyordu.
Bu duyumları, kendinden dışarda şeylerin oluşturup oluşturmadığıyla ilgilenmiyodu. Yalnız bu şeyler vücudu incittiği zaman acı, yararlandığı zaman da tat veriyodu ya da kötülük çıkarmaya…
İsmail Abi: Yau Allah aşkına yeter ya, yau ne düşük çenen varmış be kardeşim allah aşkına bi sus Dekar, yalvarıyorum bi sus! Allahın adını verdim bi sus. Vir vir vir vir vir vir vir bi sus ya! Ya allaşkına ya!
Ne bitmez tükenmez geyiğin varmış, yemin ediyom kendimi geometriye vericem, bu ne geyikmiş ya!
Descartes: Düşünüyorum o halde varım
İsmail Abi: Bahçendeki ağaçlar da varlar ama hiç düşündüklerini sanmıyorum sayın dekar, o kada çok düşünme, yemin ediyom bak,mafolursun, o saçların tel tel dökülür,kafayı yersin sonunda, kötü olursun yani.
O kadar çok düşünme, ne düşünüyon ya, gel çay demliyim ben sana, birer çay içelim kendinize gelirsiniz
Acıyorum size..
Evet sana sana hepinize be
Rezil iğrenç yaratıklar
Hiç mi insanlık yok ah hiç mi?
Nasıl gönderirsiniz böyle rezil iğrenç şeyleri o tertemiz insanlara?
Onlar okumak istiyor, kitap istiyor, okul istiyor.
Ama siz, sizler bunu bile çok görüyorsunuz onlara!
Utanacağınızı bilsem yüzünüze bile tükürmek isterim ama siz ondan bile anlamazsınız ki
Acıyorum size..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)