"Okunmamış 2 adet mesajınız var."
Geçtiğimiz sezondu..
Fenerbahçe, şampiyonluk yolunda kritik maçlarından birisine Kasımpaşa R.Tayyip Erdoğan Stadı'nda çıkacaktı..
Tahmin ettiğiniz gibi Kasımpaşa-Fenerbahçe maçıydı..
Maç, Fenerbahçe maçıydı ancak Beşiktaş kalecisi Rüştü Reçber, Kasımpaşalı meslektaşı Murat Şahin'i "arıyor" ve "başarı diliyordu" Fenerbahçe maçında..
Maçtan sonra bu aranma olayı açığa çıkıyor ve ne hikmetse Rüştü Reçber, "inkar" ediyordu..
Hatta ekliyordu, "ispatlasınlar benim aradığımı, futbolu bırakırım" diye de iddialı sözler sarfediyordu kariyeri adına..
Rüştü Reçber'in, Murat Şahin'i aradığı netleşiyor, "ispat ediliyordu" başka bir ifadeyle..
Hatta Beşiktaş Kulübü, resmi internet sitesinden bir açıklama yaparak, "Evet, kalecimiz Rüştü Reçber Kasımpaşa kalecisini aramıştır, ancak bu arama olayı, futbolcular arasında çokça yapılan normal bir durumdur ve bunda kötü niyet aramaya gerek yoktur." ifadelerini kullanırken, "futbolu bırakma" sözü veren kalecisini ise bir anlamda yalanlıyordu..
***
Aradan yaklaşık 3 hafta geçmişti ve bu defa da maçın adı, Bursaspor-Beşiktaş idi..
Sezonun son haftası..
Bursa'da böylesine hayati bir maç oynanırken, aynı öneme sahip Kadıköy'de başka bir maç oynanıyordu ve Fenerbahçe'nin mutlak galip gelmesi gerekiyordu şampiyonluk için..
Trabzonspor kalecisi Onur Kıvrak, kalesine gelen tam 35 gollük şuta set çekiyor, bir türlü gol imkanı vermiyordu Fenerbahçe "11 ine."
11 i diyoruz, zira sağbekinden solbekine kadar neredeyse bütün takım gol pozisyonuna giriyordu Fenerbahçe'nin.. Ama karşılarında Onur Kıvrak vardı ve tek başına bütün bu atakları engelliyordu..
Maç bitmiş ve Fenerbahçe, "sadece 1 gol" ile şampiyonluğu Bursaspor'a kaptırmıştı..
Bursa'da ise aynı dakikalarda saha içerisinde büyük bir sevinç yaşanırken, Bursasporlu Ozan İpek, Bursaspor TV'nin canlı yayınında bütün ülkeyi şok edecek bir gerçeği itiraf ediyordu..
"Trabzonspor kalecisi Onur Kıvrak'a, Fenerbahçe maçında gol yememesi durumunda masrafları kendime ait olmak şartıyla ABD tatili vaadettim."
Hemen yanıbaşında ise Bursaspor yöneticisi vardı ve bu sözler üzerine muhabirlere dönerek "bu kısmı kesin, şikeye girer" diye de pişkince ve gülerek düşüncelerini aktarıyordu kendi futbolcusunun "itirafına" karşılık..
Geçtiğimiz sezon "bu mesajlaşmalar" yaşanırken "kapsama alanı dışında" olanlar, ne hazindir ki bu sezon "adalet mekanizmasından" medet ummaktadırlar..
Üstelik te, ortada son derece amatörce, son derece komikçe ve son derece çetrefelli bir durum varken..
Şike teklifinde bulunan isim, Türk Milli Takım kaptanı ve güya bu şike teklifi, "cep telefonuna mesaj yoluyla yapılmış.."
"Delili sabit şekilde" yani..
Böylesi "deliliklere" inanan ve "delalate" düşenler ise şimdi hep bir ağızdan aynı nakaratı tekrarlıyorlar..
"Adalet isterük" diye nümayiş yapıyorlar diğer taraftan..
İstanbul'un göbeğinde dükkanları basıyorlar, "kazan kaldırıyorlar."
Akabinden de Türkiye Futbol Federasyonu, "harekete geçiyor."
Ve olayın takipçisi olduklarını açıklıyor..
Hangi olayın?
"Mesajla şike teklifinde bulunulan" olayın..
Geçen yıl "görmedim, duymadım, bilmiyorum" diye üç maymunu oynayanlar, şimdi "gözünü açıyor."
Evet, bizler de "adalet isterük.."
Türkiye Futbol Federasyonu, Türk futbolunun "namusunu kurtarmak" zorundadır bu dakikadan sonra..
Olayları bu noktaya taşıyanlar, bütün çıplaklığıyla ortaya konmak zorundadır..
Bütün delil ve delilikleriyle birlikte hem de..
Ve sonrasında öyle okkalı bir ceza verilmelidir ki bu "müfterilere" bundan sonra "bin düşünüp bir konuşmak" zorunda kalsınlar..
Ve sonrasında, sonsuza kadar kessinler seslerini..
Geçtiğimiz sezon "okunmamış 2 mesajı" olanlar, şimdilerde ne acıdır ki bütün mesaj kutularını boşaltmış durumdalar..
Şimdi sıra "eteklerindeki taşlarda.."
Ve şimdi asıl büyük görev, Türkiye Futbol Federasyonu'nun..
İlk ve son defa olsun..
Ama olsun..
Açıklasınlar bütün gerçekleri..
Ve kim sorumlu ise, sonuna kadar çeksin ceremesini..
Sonrasında da iade-i itibar, "resmi ağızlardan" verilmelidir Fenerbahçe camiasına..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder